Dünyanın en güzel yerlerinden olan Ohrid, Osmanlı’dan kalma eserler de dikkati çekiyor. TİKA tarafından restore edilen Sinanuddin Çelebi Türbesi’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Güneybatı Makedonya’daki Ohri Gölü kıyısında bulunan, büyük bir tarih ve miras şehri olan Ohrid, 1980 yılında UNESCO mirası haline geldi. Yaklaşık 2 bin 100 metre yüksekliğindeki dağlarla çevrili Ohri Gölü, tarihi öneminin yanı sıra olağanüstü doğal güzelliğe de sahiptir. Ohrid, Makedonya’nın simge bölgelerinden.
Buraya geldiğinizde göreceğiniz en önemli yerlerden biri kuşkusuz, Sinanuddin Çelebi Türbesi.
Türbe ve Ohrid’e ilişkin tüm detayları yazımızda okuyabilirsiniz.
TARİHİ
Arkeolojik buluntular, Ohrid’in tüm Avrupa’daki en eski insan yerleşimlerinden biri olduğunu gösteriyor. Göl üç milyon yaşın üzerindedir. Ohrid kasabasından ilk olarak 353’teki Lychnidos ya da Işık Kenti olarak bilinen Yunan belgelerinde bahsediliyor. Kasaba, 879 yılında Ohrid ismini almıştır.
Bu ismin, uçurumun kenarında anlamına gelen “vo hridi” ifadesinden geldiği tahmin ediliyor.
Bugünkü şehir 7. ve 19. yüzyıllar arasında inşa edildi. Bizans döneminde Ohrid, Ohrid Başpiskoposluğunun merkezi haline geldi. Preslav ile birlikte, 9. yüzyılda ilk Slav üniversitelerinin yeri olan Ohrid, 11. yüzyılın başlarında, bugün hâlâ şehre hâkim olan Car Samuil tarafından yönetilen Bulgar İmparatorluğu’nun oldu.
Ohrid, gölün yanı sıra kiliseleri, bazilikalar ve manastırları ile ünlüdür. Şehirde ayrıca Osmanlı döneminden kalma eserler ve Türk izleri de mevcuttur. Bunu da detaylıca ele alacağız.
AZİZ YUHANNA KİLİSESİ
Kaneo sahilindeki sarp kayalık üzerinde Ohrid gölüne hakim bir arazide bulunan Makedon Ortodoks kilisesidir. Ohrid’in simgelerindendir. Buradaki göl manzarası gerçekten çok etkileyici. Özellikle gün batımına doğru muhteşem bir manzara sizleri karşılıyor. Giriş 100 Makedon dinarıdır.
ÇAR SAMUEL KALESİ
Plaoshnik’ten ağaçlar arasında patika yoldan yürüyerek ulaşılıyor. Birinci Bulgar İmparatorluğu döneminde başkent olan Ohrid Gölü’ne hakim bir tepenin üzerinde bulunan Orta Çağ kalesinde, ikinci avluda eski mezarlar, yuvarlak kulenin kalıntıları ve bir sarnıç var. Tepeden gölü ve Ohrid’i seyretmek olağanüstü etkileyici. Giriş 30 Makedon Dinarı.
CHURCH OF SAINTS CLEMENT AND PANTELEİMON
Kaleden yürüyerek ulaşılan, Makedonya’nın ve Ohrid’in gün batımı fotoğraflarıyla ünlü kilisesi.
Avrupa’daki ilk üniversitenin burada kurulduğu ve Kiril Alfabesinin burada doğduğu belirtilir. Kapalı sundurma ve çan kulesi 13. yüzyılda inşa edilmiştir. Osmanlı döneminde buraya bir cami inşa edildi. Yakın zamana kadar caminin de burada durduğu belirtiliyor. Şu anda sadece kilise var ve ibadete açık. Alana giriş 100 Makedon dinarı.
PLAOSHNİK
Yukarıda bahsettiğimiz kilisenin de yer aldığı alanda bulunan arkeolojik kazı alanı. Kilisenin de bulunduğu bu bölgeye giriş ücreti toplam 100 Makedon dinarı.
SİNANUDDİN YUSUF ÇELEBİ TÜRBESİ
Türbe, yukarıda bahsettiğimiz kilise ve Plaoshnik kazı alanının içerisinde yer alıyor. 1493 yılında vefat eden Sinânuddîn Yûsuf Çelebi’nin türbesi, kendisinin yaptırdığı fakat zaman içinde yıkılan Fatih Sultan Mehmet Camisi’nin yanı başında bulunuyor. Türbe, Anıtları Koruma Müdürlüğü tarafından korumaya alındığı için mevcudiyetini bugüne kadar muhafaza edebilmiş. Fakat, türbenin bulunduğu kompleks içinde yapılmaya başlanan ve günden güne ilerleyen kazı çalışmaları, türbenin etrafını da sarmaya, temellerini zayıflatmaya başlamış. Bu nedenle, kompleks içinde kalan tek Osmanlı izi, TİKA tarafından restore edilerek koruma altına alındı.
TÜRK ÇARŞISI
Sahilde yürüdükten sonra meydandan iç kısımlara doğru Türk çarşısına ulaşıyorsunuz. Türk çarşısı son yıllarda kimliğini kazanmaya başlamış. Birbiri ardına Türkler tarafından açılan iş yerleri, buraya farklı bir hava vermiş.
Çarşıda yürürken hiç yabancılık çekmiyorsunuz. Gönül rahatlığıyla karnınızı doyurabileceğiniz, çayınızı yudumlayabileceğiniz yerler mevcut. Türkçe konuşan insanlarla bir arada olabilirsiniz, ezan sesleriyle kendinizi Türkiye’de gibi hissedebilirsiniz.
ZEYNEL ABİDİN PAŞA CAMİSİ – HALVETİ TEKKESİ
Osmanlı döneminden kalma Zeynel Abidin Paşa Vakfı’ndan Halveti Tekkesi ve Camisi bugün de faal olarak mevcudiyetini sürdürüyor. Kompleks içerisinde, hemen minarenin yanı başındaki kabristanda Zeynel Abidin Paşa ve zevcesinin kabirleri yer alıyor. Türbede bulunan birinci sandukada ise Horasan’dan gelen Halveti Tarikatı Hayati Kolu’nu kuran ve 1766 yılında vefat eden Pir Mehmed Hayati Hazretleri’nin kabri bulunuyor.
Mescid, semahane, kış ve yaz kahve ocağı, misafir odası ve son cemaat yeri bulunan; yaklaşık 300 yıldır aralıksız olarak kültürümüzün ve geleneğimizin yaşatıldığı bu kompleks yapıda, türbeye bitişik halde, 7 köşeli, ahşap, üstü kubbeli, içerisi sohbet sediri ile çevrili bir yapı olan şadırvan bulunuyor. Yapı, TİKA tarafından aslına uygun restore edildi ve daha güzel bir görünüme kavuşturuldu.
AYASOFYA KİLİSESİ
Osmanlı İmparatorluğu döneminde cami olarak da hizmet veren üç nefli bir Orta Çağ kilisesidir. Yan sundurma cami olarak kullanıldığı dönemde eklenmiştir. Giriş ücreti 100 Makedon dinarı.
ROBEVCI VE URANIJA EVLERİ
İkonik eserlerin sergilendiği, bir zamanlar Ohrid ve Robevi ailelerine ait olan benzersiz 19. yüzyıl müzesi. Sahildeki dar sokaklarda yürürken karşısına çıkan gösterişli bina.
Eski şehrin her yerinde ilginç evler görülebilir. Robevci ve Uranija evleri, geleneksel mimarinin en iyi iki örneği. Onlar çok zengin ailelerin evleridir (normalde evler bu kadar büyük değildi).
ST BOGORODICA PERIVLEVTA
Kilise 1295 yılında inşa edilmiştir. Bakire Meryem’e adanmıştırtır, Perivlepta “Şüpheli ve Başörtülü” anlamına gelmektedir. Kilise, iki genç ressam olan Michael ve Eutychius tarafından boyanmıştır.
GEZİLECEK DİĞER YERLER
- OHRİD ÜST KAPISI
- YUNAN ANFİTİYATROSU (Eski şehir bölgesinde, yaz döneminde konserler düzenleniyor. Tiyatro eski zamanlardan görülebilen tek anıttır. Aynı zamanda Makedonya’daki tek Hellenistik tiyatro olan tiyatroya giriş ücretsiz)
- GÖL ÇEVRESİNDE 300’DEN FAZLA KİLİSE VAR
- ST. ERAZMO’DAKİ ANTİK SWASTİKA MOZAİĞİ
- DAR SOKAKLAR, ESKİ EVLER
- OHRİD GÖLÜ İNCİSİNDEN YAPILAN TAKILARDAN ALABİLİRSİNİZ
- ESKİ ÇARŞI
Ohrid büyük bir din ve kültür merkezi olduğundan, çarşısının büyüklüğüne göre belirgin bir ticaret merkezi olmadı. Çarşı geçmişte hayvan pazarıydı. Meydanda 1000 yıllık bir ağaç ve güzel bir çeşme var. Meydanın üstünde saat kulesi duruyor. Solunuzdaki çarşıdan aşağı doğru yürürken, çarşıdaki orijinal mağazaların tek bölümü olan birkaç taş dükkân var. Geçmişte, çarşı üzüm asmalarıyla kaplıydı. Çarşı geçmişte gıda pazarı olarak kullanılan ana meydanla son bulur.
- KANEO BÖLGESİ
Ayasofya kilisesinden Kaneo’ya doğru yürüyüşe başlayın. Plaoshnik’ten ulaşabilirsiniz ancak Ohrid’in muhteşem manzaralarını ve sessiz sokaklarını kaçırmış olursunuz. Kaneo yerleşimi, fakir balıkçıların yeriydi. St. Jovan Kaneo Kilisesi’nin bulunduğu kayalığın altındaki bölge Ohrid’in en doğal yeri. Yaz aylarında kalabalık bir küçük plaj ve birkaç restoran bulunmaktadır.
- OHRİD PAZARI
Ohrid Halk Pazarı gerçekten birbirinden lezzetli doğal ürünleri bulabileceğiniz bir yer. Fiyatlar Türkiye’dekiyle hemen hemen aynı. Özellikle konaklama için apartment tercihi kullananlar pazardan alışveriş yapmayı düşünebilir.
- EŞSİZ DOĞA
Ohrid Gölü, Hazar Denizi ile birlikte, tüm Avrupa’daki kıta sucul biyolojik çeşitliliğin iki gerçek noktasından biridir. Başka hiçbir yerde bulunmayan 200’den fazla toplam bin 200 türle, aynı zamanda yüzey alanıyla ölçüldüğünde yeryüzündeki en biyolojik iç sudur. Çünkü her ikisi de başka bir yerde ölen flora ile faunayı koruyor ve yeni türlerin evrimleşmesi için habitatlar sağlıyor. Yaşam Fosilleri Müzesi, Evrim Tiyatrosu ve Balkan Galapagos olarak biliniyor.
Yakındaki Galichica Ulusal Parkı Önemli Bitki Alanı, Prime Kelebek Alanı, Zümrüt Alanı ve UNESCO Ohrid-Prespa Sınır Ötesi Biyosfer Rezervi’nin bir parçasıdır. Avrupa’nın en büyük biyolojik parklarından biridir. Ayılar, kurt, Balkan güvesi ve Balkan vaşağı gibi yaklaşık 50 memeli olmak üzere 5.000’den fazla türü barındırır.
Hem Ohrid Gölü’nün hem de Galichica’da, bilime yeni başlayan türler hala keşfedilmekte ve doğa tutkunları için cazip bir yer haline gelmektedir.
- KUMSALLAR VE YÜZME
Ohrid Gölü, temiz suyu, sakin plajlarıyla yaz dönemi için güzel yüzme olanağı sağlıyor. Gölün hemen hemen her tarafında suya girilebiliyor. Oldukça sakin bir ortamda, keyifle yüzme keyfini yaşayabilirsiniz.
- OHRİD YAZ FESTİVALİ
Makedonya’nın en büyük ve en önemli müzik ve tiyatro festivallerinden biridir. İlk konser 1961 yılında, Ayasofya kilisesinde gerçekleşti. Ohri’deki festival, Avrupa ve dünya müzik merkezlerinden önde gelen müzisyen ve grupların katılımıyla uluslararası bir hava sağlıyor. Ohri Yaz Festivali her yıl 12 Temmuz-20 Ağustos tarihleri arasında düzenlenmektedir.
- OHRİD YÜZME MARATONU
Her yıl, temmuzun ikinci yarısında, dünyanın her yerinden sporcuların katılımıyla Sveti Naum Manastırından başlanarak, göl kıyısı boyunca yaklaşık 30 km’lik bir rotada gerçekleşir.
- STRUGA
Sadece 15 km uzaklıktaki Struga , mağara kiliseleri ve manastırlarıyla bilinir. Ohrid’den Struga’ya taksi ücreti 5-7 € civarında ya da minibüslerle ulaşım da mümkün.
- POGRADEC
Arnavutluk’taki küçük bir şehir olan Pogradec , gölün diğer tarafındadır ve Ohrid’de fazladan vakit geçirenler için ziyaret etmeye değerdir.
- YÜRÜYEREK SINIR GEÇİŞİ
Arnavutluk ve Makedonya sınırını yürüyerek geçme keyfini de yaşayabilirsiniz.
- SVETİ NAUM MANASTIRI
Ohrid’den arabayla, güzel göl manzarası eşliğinde yaklaşık 45 dakikada gidebileceğiniz bir yer Sveti Naum Manastırı. Otobüsle de gitmek mümkün, bileti 110 Makedon dinarı. Ohrid’e gitmişken görülmesi gereken yerlerden.
Aracınız için otopark mevcut, park ücretini ödedikten sonra alana giriş yapıyorsunuz. Yol boyunca hediyelik eşya satan dükkanlar var. Ohrid Gölü’nün su kaynaklarından olduğu belirtilen Dirim nehrinin üstündeki köprüden geçip kiliseye ulaşıyorsunuz. Bölgede benzer çok kilise olduğu için kısa bir gezi yeterli.
Manastır arazisinin bir bölümü halen otel olarak kullanılıyor. St. Naum ve St. Clement, Kiril alfabesini bulan St. Kril ve St. Metodius’un öğrencileri. Alfabeyi Balkanlara yayanlar ise Naum ve Clement. Ohrid, onların yaşandığı dönemde Hristiyanlar için önemli bir merkezmiş. Manastır, 16. yüzyıl sonunda inşa edilmiş ve burada zihinsel problemi olanlara şifa dağıtılıyormuş. St. Naum’un mezarı da kilisenin içinde.
Burada eşsiz doğa içerisinde kamp alanı var. Teknelere binip muhteşem bir doğa gezisi yapmayı ihmal etmeyin. İki kişi ücret 10 avro.
Ayrıca, sahilde yüzmenin tadını çıkarabilirsiniz. Burada sahilde yer alan restoranda karnınızı doyurabilirsiniz.
- SU MÜZESİ
Sveti Naum Manastırı’na giderken yol üzerinde, Ohrid’e yaklaşık 16 km mesafede sizi muhteşem bir yer bekliyor. Su Müzesi (Water Museum) ya da Bay of Bones.
Tarih öncesi zamanlarda, Ohrid Gölü yatağına demirlenen 10 bin kadar ahşap kazık tarafından desteklenen bir platformda yaşayan insanların köyü diyebiliriz buraya. Buranın kalıntıları keşfedildikten sonra 1997 ile 2005 yılları arasında bir su altı ekibi tarafından yavaş yavaş ortaya çıkarıldı. Burada birbirinden farklı, tamamen doğal ürünlerle yapılan evler, eşyalar var. Ayrıca, her evde oturulan ve yatılan yerlerde çeşitli hayvanların kürkleri bulunuyor. Çok farklı bir atmosferi var ve buraya hayran kalacaksınız. Müzenin çevresinde su oldukça berrak ve dalgıçların uğrak yerlerinden. Ohrid çevresinde tur atan lüks tekneler de buraya yanaşıyor.
Aracınız yoksa, otobüsle de Ohrid’den 1 avro karşılığında buraya gelebilirsiniz.
Giriş ücreti 100 Makedon Dinarı. Çocuk ve öğrenciler ise 30 Makedon Dinarı ücretle müzeye girebiliyor.
- OHRİD GEZİLECEK YERLER – HARİTA
- OHRİD ULAŞIM REHBERİ
- OHRİD YARIM GÜNLÜK ŞEHİR TURU
- ÜSKÜP-OHRİD TAM GÜN TUR
- OHRİD’DE NEREDE KALINIR?
- OHRİD’DE NE YENİR?