Yazdığımız abartı gelebilir ama gerçekten buraya çıkmak hiç de kolay değil. Hele de yazın geldiyseniz sıcak havada, bu basamaklardan yukarı çıkmak sizi epeyce yoracaktır. Şuna emin olun, eğer spor yapan birisi değilseniz, defalarca mola vererek zirveye ulaşabilirsiniz. Şunu da söyleyelim, buradan çıkarken vazgeçip dönenlerin sayısı hiç de az değil.
Nereden mi bahsediyoruz? Tabi ki Kotor Kalesi. Aziz John Kalesi olarak da adlandırılan San Giovanni , St. John tepesinde ve yaklaşık bin 200 metre yüksekliğinde.
Kale, Kotor Körfezi’ni en güzel izleyebileceğiniz alanlardan. Kotor’u simgeleyen fotoğrafı da bu yol üzerinden çekebiliyorsunuz.
Genelde Kotor’la ilgili bu kareyi görürsünüz. Bu fotoğrafı çekmek için epeyce ter dökmeniz gerekecek.
Surların geçmişi, Bizans İmparatoru Juistinianus’un kaleyi yaptırdığı zaman olan 532’ye kadar uzanır. Kale inşa edildiği tarihten itibaren Venedik, Rus ve Fransız yönetimleri altında birçok değişiklik ve savaş görmüştür.
Kale, 2. Dünya Savaşı sırasında İngiliz Donanması tarafından bombalanmış ayrıca üç depremden hasarsız kurtulmuş.
San Giovanni Kalesine giden yürüyüş yolu bin 350 basamaklıdır.
Buraya çıkmak hiç de kolay değil. Old City’deki (eski şehir bölgesi) girişten 8 avro ücret karşılığında içeri girip merdivenleri çıkmaya başlıyorsunuz.
Ancak erken saatlerde gitmekte fayda var, eğer yaz döneminde buradaysanız. Aksi takdirde nefes nefese, zorlu bir yolculuk sizleri bekliyor. Bolca mola vermeye hazır olun, tabi ki gölgeleri boş bulursanız.
Burayı çıkmaya başlamadan önce yanınıza soğuk, mümkünse dondurulmuş su dolu pet şişelerinizi almayı unutmayın. Giriş noktasına yakın bir çeşme var, burada da su doldurabilirsiniz eğer 1 avro verip küçük bir pet şişe su almak istemezseniz.
Siz yine de buzluğa atın şişeleri ve suyunuzu dondurun çünkü yukarı çıkana kadar çok ihtiyacınız olacak.
Bazı bölümlerde basamaklar zarar görmüş durumda. Buralardan dikkatli geçmenizde fayda var, düşüp yaralanmak istemezsiniz.
Yine yukarı çıkarken bazı bölümlerde karşınızdan gelenlere yol vermek durumunda kalabilirsiniz. Unutmadan, bazı bölümlerde merdiven basamaklarındaki taşlar kaygan, dikkatli olunmalı.
Kilisenin olduğu bölümün üstündeki yapının bulunduğu alanı kalenin zirvesi zannedebilirsiniz ama öyle değil. Burada küçük bir molanın ardından yola devam. Yukarı baktıkça “Ne zaman bitecek bu basamaklar?” diyeceksiniz muhtemelen. Olsun, yola devam.
Yol boyunca küçük dolaplarla su ve soğuk içeçekler satan insanları göreceksiniz ve o yükle buralara nasıl çıktıklarına gerçekten çok şaşıracaksınız.
Dinlenerek giderseniz yaklaşık 1,5-2 saat sürebiliyor kalenin zirvesine çıkmak ancak kesinlikle buna değiyor.
Çıktıktan sonra eğer vaktiniz varsa, burada bir süre manzaranın keyfini çıkarın, çünkü muhtemelen bir daha çıkmayacaksınız.
San Giovanni, ortaçağ kenti Kotor’u koruyan Kotor’un surlarının bir parçasıdır. Bunlar İllyria, Bizans, Venedik ve Avusturya askeri mimarisinden izler taşıyor. Eski şehir ve doğal çevresiyle, 1979’dan bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alıyor.
Bu arada, kalenin arkasındaki tepeye doğru da tarihi kalıntıların olduğu bir yer var. Kendinize güveniyorsanız, oraya da gitmeyi deneyebilirsiniz.
